12 Ağustos 2011 Cuma

PICCININI

Hala gidememiş olanlar için..

Patricia Piccinini “Beni Bağrına Bas”ta izleyiciyi sıradışı ailesiyle tanıştırırken insanın doğayla ve diğer canlılarla ilişkisini gündeme getiriyor. Sanatçı, tamamen kendi tasarımı olan, dolayısıyla görmeye alışık olmadığımız bu yaratıkları gerçekleştirirken, silikon, fiberglas, poliüretan, deri ve insan saçı gibi, onlara gerçekçi nitelikler kazandıracak malzemeler kullanıyor. Bu figürler ilk bakışta doğa dışı, anormal, hatta ucube gibi görünseler de, sakin, çocuksu, dost canlısı, hatta koruyucu halleriyle izleyiciyi çelişkiye düşürüyorlar. Piccinini’nin işleri, gücünü tam da bu çelişkili duyguların yarattığı gerilimden alıyor. Bu sıradışı, tuhaf yaratıklar, kısa süren bir ilk tereddütten sonra, izleyicide kaçınılmaz bir yakınlık, şefkat, hatta koruma arzusu uyandırıyorlar. Piccinini bu şaşırtıcı deneyim aracılığıyla bizi doğa/kültür, güzellik/çirkinlik gibi ikilikleri yeniden gözden geçirmeye davet ediyor. Kimi işlerinde soyu tükenmekte olan hayvan türlerini de yapıtının içine alan sanatçı, günümüz dünyasının teknoloji, tüketimcilik ve insanın doğadan kopuşu gibi tartışmalarını, ustalıkla tasarlanmış özgün bir deneyim yoluyla ele alıyor.




Davetli Misafir

                                                      







Bulunmuş Bebek




Büyük Anne



Bölünmemiş



Şüpheci Thomas



Balasana (yogada çocuk pozu)



Alttan beslenen

Kucaklama



PATRICCIA PICCININI
Beni Bağrına Bas
22/06/_21/08/2011
Küratör: Başak Doğa Temür

ARTER



RENKLİ HAYAT

İstiklal



Eleman! Galata








Fındıklı çay bahçesi.





                                 

9 Ağustos 2011 Salı

B.ADA



 Haftaiçi sakin olur ümidiyle yola çıktım ama acayip kalabalıktı vapur ve ada. Yanlız gidiyorsanız  ve sizin de konuşup gürültü yapacak bi arkadaşınız yoksa yanınızda, mutlaka kulak tıkayıcı, walkman, cd çalar, ipod vs.. bişey alın yanınıza zira gürültüden kendi iç sesinizi duyamıyorken kitap okumak imkansız!! Mesela benim önümde bağıra çağıra sessiz! sinema oynayan 12 kişilik bir arap turist grubu vardı..


vapurda inene kadar uyuyan çocuk

 sebze soyacağı ve limon sıkacağı satıcıları..



 kınalıada

..

ben ilk kez gördüm, meğer senelerdir böyle takılan bi amcaymış ve çok kişi biliyormuş..

sırasıyla Burgazada ve Heybeliada


vee 1.5 saat sonunda Büyükada..

 ada martısı
 ada Egemen i..


zakkumun bu rengi!!


                                ada atı


                                 kıpkıp

                                                                 aç ve meraklı!

küsmüş ada kargaları


egemen bey



atların hepsi çok kilo vermiş sezon açılınca..

 minti                      
 hanım
vapur muhabbeti..

takipçi martı



özetle, adada yaşanır diyorum, ama en keyiflisi kışın..







6 Ağustos 2011 Cumartesi

HiroŞimA







66. yıl önce bugün ABD Hiroşima'ya Uranyum-235 tipi atom bombası "Little Boy" ile saldırdı. 1945 yılı sonuna kadar Hiroşima'da yaklaşık 140.000 kişi hayatını kaybetti.

Hiroşima'ya atılan atom bombasından sonra, yayılan radyasyondan dolayı birçok çocuk hasta olmuş ve ölmüştür. Radyasyon, üreme hücrelerini etkilediği için çoğu bebek genetik bozukluklarla beraber doğmuştur.


6 Temmuz 1945'de Müttefikler "Potsdam Demeci" ile Japonya'yı teslim olmaya çağırdı. Ancak ilanın taslağında varolan İmparatorluk sisteminin korunmasına dair madde kaldırıldığı için Japon Başbakanı Kantarō Suzuki Potsdam Demecini kabul edemedi. Böylece Japonya'nın teslim isteği geri çevrilmiş oldu. Amerika Birleşik Devletleri Hiroşima'daki saldırısından sadece 3 gün sonra 9 Ağustos 1945 saat 11:02'de Nagasaki'de Plütonyum-239 tipi atom bombası "Fat Man" (Şişko Adam) ile ikinci saldırı gerçekleştirdi.